Büyük Erdemler Risalesi ile genis bir okur kitlesine ulasan André Comte-Sponville, bu defa Hayat Yasamaya Deger de entelektüel gelisimini, düsüncesinin köse taslarini, yalin bir üslupla anlatiyor. Francois LYvonnetnin yönlendirmesiyle ilerleyen bu uzun söylesi, sorular soran ve yanit arayisinin hic bitmeyecegini gözler önüne seren özgün bir felsefecinin yasam güzergahini sunuyor. Söylesi, günümüz dünyasini, dahasi yasama sanatini anlamaya yönelik bir rehber ayni zamanda. Kendini Epikuros tarzi bir materyalist, Spinoza tarzi bir rasyonalist ve Montaigne tarzi bir hümanist olarak tanimlayan ComteSponville, bu kitapta her birimizi ilgilendiren, mutluluktan umutsuzluga, hakikatten bilgelige, asktan siyasete, ateizmden maneviyata pek cok konuyu kendi üslubunca, acik ve samimi bir bicimde irdeliyor. Hayat Yasamaya Deger , dilinin ariligi ve sadeligiyle; dogruluk, etik, ahlak, deger gibi cok temel felsefi kavramlari ele alisindaki sasirtici yalinlikla, yazarin felsefeden beklentisinin de bir yansimasi hayati anlamak ve ona deger katmak Hayat Yasamaya Deger , hayati sevmeye adanmis bir hayatin yasamaya deger oldugunu dile getiren, felsefecinin kendini ortaya koymaktan cekinmedigi bir hayat risalesi. söz konusu olan öncelikle insanlik olarak, birlikte, insanca yasamak, ayni zamanda diger tüm canlilarla, özellikle de aci ceken canlilarla birlikte iyi bir yasam sürmektir. Montaigne bir kez daha mükemmel bir sekilde ifade ediyor Bizi yalnizca canli bir yasama ve duygulari olan hayvanlara degil, agaclara ve bitkilere de baglayan bir insanlik ödevi söz konusu. Insanlara adalet borcluyuz; diger canlilarada sefkat ve saygi...
